Marmarada Mercan Gördünüz Mü Hiç?

Marmarada Mercan Gördünüz Mü Hiç?

Marmarada mercan gördünüz mü? İstanbul Üniversitesi bünyesinde yapılan araştırmalarla marmara denizinde tehlike altında 14 mercan türü tespit edildi.

İçindekiler

Marmarada mercan ların var olduğunu dahi bilen azdır. Oysa İstanbul Üniversitesi bünyesinde yaptığımız araştırma ile 14 Oktokoral mercan türü tespit ettik ve Marmara’da, Akdeniz’de başka hiçbir yerde görülmesi mümkün olmayan mercan toplulukları belirledik.

Marmara Denizi Yeşil Mercan Örneği

Akdeniz’de yaşayan 51 türünden bazısı dünyada başka hiçbir yerde bulunmaz, yani Akdeniz endemiğidir. Ayrıca türlerin birçoğu Akdeniz’in kıymetli ‘koralijen topluluklarının’, yani az ışık alan ortamlarda büyüyen kabuksu yosunların birikimi sonucu oluşan toplulukların anahtar türleri arasında yer alır.

Bu topluluklar, Akdeniz’de deniz çayırlarından sonra en önemli ikinci habitat olarak bilinir.

Marmara Denizi Mercan Örneği

Renkleriyle eşsiz bir güzellik sunan bu topluluklar, genellikle Ayvalık, Bodrum, Fethiye’de görülürken çok az kişi de bu güzel manzaranın keyfini Marmara’da sürme şansına sahip olur. Marmarada mercan varlığı halk arasında pek bilinmez. Marmarada mercan lardan ilk bahseden kişi, 17. yüzyılda İstanbul’u ziyaret eden İtalyan asker ve doğa bilimci L. F. Marsili olmuş. İlk tür tayinleri ise 19. yüzyılda yapılmış. Daha sonra pek çok tür daha bildirilse de bu canlıların Marmara’daki dağılım ve yoğunluklarıyla ilgili çalışma yapılmamış.

Prof. Dr. Bayram Öztürk’ün danışmanlığında yürüttüğüm doktora tezimde, Marmara Denizi’ndeki oktokoral mercanların çeşitliliğini ve bolluğunu belirlemeyi hedefledik. Bu amaçla, Prens Adaları, Yassıada, Sivriada, Marmara Adası, Hayırsız Ada, Avşa, Ekinlik, Mamali Adaları ve Karabiga kıyılarında yüzden fazla dalış yaptık. Çalışmamızda Marmara Denizi’nde toplam 14 tür bulduk. Alcyonium palmatum, tüm Marmara’da en yaygın bulunan tür olarak öne çıktı.

Bu yumuşak mercan, yoğun topluluklar oluşturmasa da, Marmara’da her türlü zemin tipinde ve derinlikte karşımıza çıktı.

Kumlu/çamurlu zeminler, özellikle deniz kalemleri denen türlerle kaplıydı. Bunlardan en sık rastlanan tür Veretillum cynomorium oldu. Mercanlardan farklı olarak, bitki benzeri dallanmaya ve dallar içinde esnek eksenlere sahip ‘gorgonlar’ arasında ise altı tür tespit ettik. Bunların haricinde, örneklemeler sırasında birçok istasyonda mercan ve gorgon kolonilerinin başka canlılara habitat ve balıklara saklanma alanı oluşturduğunu gözlemledik. Özellikle çift kabuklu yumuşakçalar ve köpek balığı yumurtaları en fazla karşımıza çıkanlar oldu. Ayrıca dallara asılı deniztavşanı yumurtaları, kalamar yumurtaları, yılan yıldızları, deniz zambakları, küçük kabuklular ve kurtçuklar da gördük.

Marmarada mercan ve Gorgonlar ‘kristal’ suların altında yaşar

Marmara Denizi’nde balıkçılık yöntemleri de kullanılarak yapılan daha önceki çalışmalarla birlikte, toplam 23 oktokoral mercan türü belirlenmiş oldu. Bu sayı Adriyatik veya Ege denizleri ile kıyaslanabilecek kadar yüksek. Marmara’da dalış yapanlar bilirler; ilk 20 metrede Karadeniz suyu akar ve bu az tuzlu sular oktokoral mercan yaşamına uygun değildir.

Bu mercanlar ancak, dalgıçlar arasında ‘kristal’ denilen, Karadeniz suyunun altında akan Akdeniz suyunun bulunduğu katmana geçişi belli eden tabakadan (haloklin) sonra görülmeye başlanır. Ancak bir kez Akdeniz katmanına erişildi mi şartlar oktokoral mercanlar için son derece olumludur. Serin ve mevsim etkisinden uzak bu sularda besin boldur. Öyle ki çalışmamızda 20 metreden sonraki derinliklerde, yoğunlukları 10 metrekarede 3 ila 180 mercan kolonisi arasında değişen bolluklar tespit ettik. Bazı yerlerde kayaların yüzeyleri yüzde 100’e varacak oranda kaplıydı bu mercanlarla.

Marmara’ya Özgü Gorgon Toplulukları

Buraya kadar her şey güzel görünse de, çok dikkat çekici bir durum daha belirledik. Akdeniz’deki diğer bölgelerde; Fransa, İspanya, İtalya kıyılarında ya da Ege Denizi’nde, 50 metrelerden sonra ve çok ender olarak bulunan bazı türler, Marmara Denizi’nde 20 metreden itibaren oldukça sık olarak karşımıza çıkmıştı: Beyaz çalı (Spinimuricea klavereni) ve küçük gorgon (Paramuricea macrospina). Bu iki tür özellikle Prens Adaları civarında oldukça yaygındı.

Marmarada Mercan Örneği

Gorgonlar, Akdeniz’de dalış yapanların görmekten en çok hoşlandıkları türler arasında yer alır ve bilimsel çalışmalar il koruma planlarının odak noktasıdır. Bu iki gorgona, Akdeniz endemikleri olmalarına karşın, Batı Akdeniz’de dalış derinliklerinin dışında bulunmaları sebebiyle, hem bilimsel literatürde hem de dalış rehberlerinde rastlanmaz. Bu az bilinen iki türün, Marmara’da oldukça yoğun görülmesinin birkaç faktörün bir araya gelmesiyle gerçekleşmiş olabileceğini düşünüyoruz. Çok özel oşinografik özelliklere sahip olan Marmara Denizi’nde yoğun balıkçılık baskısı var. Haloklin veya günlük dille kristal tabakanın altındaki sularda, tuzluluk ve sıcaklık yıl boyu oldukça az değişim gösteriyor.

Sular soğuk ve karanlık. Bu da Akdeniz’de ancak 50-70 metrelerden sonra görülecek şartları haloklinden hemen sonra başlatıyor.

Marmarada Mercan Örneği

Bu durum Akdeniz’de yaygın bulunan tüm gorgonlar için uygun şartlar sağlıyor gibi görünüyor. Ancak diğer yandan yoğun balıkçılık baskısı ve kirlilik etkenleri var. Bu da habitatların bozulmasına neden oluyor. Ağlar toplanırken, mercan dallarına takılır ve canlı dokularını zedeler, yaralar.

Diğer yandan dibe takılan ağlar, altta kalan mercanları öldürür ve mercanlara uygun yapıdaki habitatı örterek bu canlıların yerleşebilecekleri zeminleri azaltır. Zaten oldukça yavaş büyüyen bu canlıların ortama tekrar yerleşmesi, hele de aynı balıkçılık baskısı devam ederken oldukça zordur. Kirlilik de mercanları etkileyen bir diğer etmendir. Fırsatçı yosunlar, gorgon ve mercan dallarını kendilerine zemin olarak kullanabilir ve bu canlıların yaralanmalarına, ölmelerine neden olurlar. İyi durumdaki bir ortamda bu duruma çok rastlanmaz ve mercan da yosunla mücadele edebilir. Ancak kirlilik olduğunda, mercanların bu fırsatçı yosunlarla rekabet kabiliyeti azalır ve dallarının örtülme oranı artar. Marmara Denizi, ne yazık ki oldukça kirletilmiştir. Nitekim Kuzey Marmara’da örnekleme yaptığımız istasyonların   %53’ünde dipte terk edilmiş ağlar olduğunu gözlemledik.

Gırgır Yasağı Genişletilmeli

Denizel biyolojik çeşitliliği korumak amacıyla Avrupa Birliği (AB) Habitat Yönergesi çerçevesinde, tüm Avrupa çapında oluşturulacak denizel koruma alanları ağı (Natura 2000 ağı) içinde temsil edilecek denizel habitat tipleri belirlenip sınıflandırıldı. Bu çalışmada, koralijenli oluşumlar ‘Resifler’ başlığı altında yer verildi. Ayrıca Barselona Sözleşmesi üye ülkeleri tarafından kabul edilen bir eylem planı bu toplulukların korunmasını amaçlıyor.

Marmarada Beyaz Mercan Örneği

Her iki hukuki belge de koralijen içinde önemli yere sahip olan yumuşak mercan ve gorgonların muhafazasını gerektiriyor. Barselona Sözleşmesi bağlayıcı değilken Habitat Yönergesi bağlayıcı bir belgedir; bu açıdan Türkiye’de de bu tür çalışmaların yapılması son derece önemli. Marmara Denizi’nde trol avcılığı Su Ürünleri Yönetmeliğinin 1380 no’lu Kanunu ve 24. Maddesi gereği tamamen yasaklandı. Ancak biz çalışmamızda, en zarar verici balıkçılık tipinin gırgır avcılığı olduğunu gördük.

Prens Adaları kıyılarında dibe takılı çok sayıda ağ gözledik ve mercanlara verdikleri zararları görüntüledik.

Marmarada Kırmızı Mercan Örneği

Marmara Denizi’nde gırgır avcılığı, Caddebostan ile Maltepe arasında kalan sahil şeridinden başlayarak Prens Adaları’nı Büyükada’nın güneyinden çekilecek bir sınır ile kapsayacak şekilde yasaktır. Bu durum olumlu bir gelişme olmakla birlikte, mercan ve gorgonların dağılım alanlarının hepsini kapsamadığı için genişletilmesi gerekiyor. Marmarada mercan topluluklarının korunmasının sağlanması için deniz diplerindeki mevcut balıkçılık malzemelerinin temizlenmesini, gırgır avcılığına yasaklanan bölgenin genişletilmesini, çapalamanın yasaklanmasını, uygun yerlere tonoz sistemleri yapılmasını, ayrıca yasakların daha iyi denetlenmesini tavsiye ediyoruz.

Siz de içerikle ilgili deneyimlerinizi veya eklemek istediklerinizi aşağıdaki yorum bölümünden bizimle ve diğer akvaristlerle paylaşarak hobiye katkıda bulunabilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız varsa; hem bir uzmandan destek almak hem de sizinle aynı sorunu yaşayan diğer akvaristlerin de kolayca çözeme ulaşabilmeleri için  Akvaryum Forum da kendi başlığınızı açmaktan çekinmeyin. Size yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.

Paylaşın:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir