Aktif karbonun akvaryum endüstrisinin en çok satılan ürünlerinden biri olduğu kesindir. Çok uzun bir zamandır filtre malzemesi olarak kullanılmaktadır. Hazır satılan filtre medyalarının, sıklıkla iyon değiştirici reçine veya amonyak tutucu olarak anılan malzemelerin ve yüzlerce diğer akvaryum ürününün vazgeçilmez bileşenedir.
Aktif Karbon Nedir?
Peki aktif karbon nedir ve neden kullanıyoruz? Bunu herhangi bir akvarist’e sorduğumuzda size, kokuyu ve rengi almak için, akvaryum suyunu berraklaştırmak için diyecektir. Bu konuda haklıdırlar; çok güzel bir şov tankınız olabilir fakat kimse balık kokan bir odaya girmek istemez.
Özellikle resif akvaryumu hobicilerinin kafasında, aktif karbonun nasıl iş gördüğü konusunda bir çok soru işareti vardır. Karbon ile ilgili internette dolaşan ve hatta karbon ürünlerinin etiketlerinde bulunan hatalı bilgiler, insana şakınlık verecek düzeydedir. Ayda bir kaç gün tutumlu bir şekilde kullanılması gerektiği söylenmektedir. Hey millet ! aktif karbon zehirli değildir; doz aşımı yapılamaz. Tüm tuzunuzu veya eser elementlerinizi tüketemez.
Aktif karbonun işi, sıklıkla organikler olarak adlandırılan organik atıkları toplamaktır. Derin kum yatağınız, büyük bir kalsiyum reaktörünüz, devasa bir devir-daim motorunuz olabilir fakat; bunların hiç biri organikler üzerinde herhangi bir etki göstermeyecektir.
Organikler konusuna değinecek olursak, okyanuslar, bir seri doğal dönüşüm sistemleri ile, mükemmel bir organik atık uzaklaştırma dengesine sahiptir. Bu devasa su hacmi ve su yüzeyi, atık sürecini iştelen binlerce tür makro ve mikro canlıya ev sahipliği yapar.
Evdeki akvaryumlarımız yaşam mücadalesi veren bu organizmaların sadece küçük bir parçasını barındırır. Bu kadar fazla canlının küçük hacimdeki kapalı bir sistemlerde oluşturduğu habitatta, organikler birikmeye yatkındır ve doğal okyanus seviyelerinin çok üstündeki bir konsantrasyona ulaşabilirler. Çok agresif su değişimleri yapılması bile bu organiklerin doğal seviyeleri taklit edecek kadar su içinde yeterince dilue olmasını kesinlikle sağlayamaz.
Amonyak, nitrit ve nitratları organiklerle karıştırmayınız. Bu nutrient’lerin yok edilmesinden tüm akvaryumlarda bakteriler sorumludur. Akvaryumlarımız bu bakterilerin gelişimi için gerekli nutrient’lerden oldukça zengindir. Diğer yandan organikler ise kompleks metabolik komponentler içerir( fenol, organik asit, protein, karbonhidrat, yağlar, proteinler ve hormonlar). Bu organiklerin yok edilmesi için akvaryumlarımızda doğru bakterileri geliştiremeyiz. Aslında kum yüzeyinde ve sump dibindeki tortularda organikler yüksek konsantrasyona ulaşır. Bu partiküller, pH, oksijen ve ORP(oksidasyon redüksiyon potansiyeli) düzeyleri sabit oldukça oldukları yerde kalırlar. Ciddi sallamalar ve parçalama hareketleri bu partikülerin su içine karışmasına ve dolu bir tankta çığ etkisi baştacak bir kazaya neden olabilir.

Organikler Nereden Geliyor ?
Organikler balık ve omurgasızların metabolizmasında meydana gelen doğal bir sürecin ürünüdür. Tanka eklenen yemler az bir miktarını oluşturur ( yani balık ne kadar fazlaysa organikler o kadar fazla, yemleme miktarını azlatmak organik seviyesini fazla etkilemeyecek). Özellikle resif tankları organiklere karşı daha korumasızdır çünkü; mercanlar ve omurgasızlar balıklardan daha fazla organik üretirler.
‘Coral slime’ denilen şeffaf mercan salgısı hemen hemen %100 organiktir. Bir mercanı elleyip rahatsız ettiğinizde bu salgıdan fazla miktarda bırakacaktır. Bu salgılar kafa motorlarında parçalanır, mekanik filtrelere takılır ve sonuçta akvaryum suyunda çözünür. Okyanuslar ise tam tersine, mercandan yüzlerce metre ötede bu salgılardan hızlıca kurtulmaktadır.Tüm diğer omurgasızlar ve balıklar tarafından tüketilen ‘coral slime’; özelleşmiş bakteriler tarafından hızlıca parçalanır ve plankton besini olarak kullanılır. Okyanusda herşey geri dönüştürülür; akvaryumda ise uzaklaştırılır.
Organikler Neden Kötüdür?
Organiklerin sadece bir kaçı marin habitat üzerine direkt toksik etkili iken, bunlar akvaryumdan oksijeninizi çalacak heterotrofik bakterilerin gelişimini tetiklerler. Bu bakteriler aynı zamanda karbondioksit ( CO2) üretir. Sonuç, istenmeyen alglerin kolayca gelişebileceği uygun şartlar olan düşük pH ve düşük ORP dir. Organikler mavi ışık spektrumu penetrasyonunu(actinic 420 nm) büyük oranda bloke ederek akvaryum suyunun rengini sarı tonlara doğru hızlıca çevirir. Yüksek organik seviyeleri protein skimmer üstüne yük bindirir ve nitrat-fosfat seviyelerinin minimale indirilmesi zorlaşır.
Organik komponentlerin deniz akvaryumunda hangi organizmalara karşı nasıl ve ne şekilde etki edeceğini kimse bilemez. Daha fazla balık ve mercan olan akvaryumlarda organik seviyelerinin yüksek olduğu gözlemlenmiştir.
Organiklerin balık gelişiminin marifeti olduğu sabit bir gerçektir. Bir balığın sadece bulunduğu hacim kadar büyüyebileceği söyleyen eski bir sır çözülmüştür. Bu durum gerçekte su volümü veye tank büyüklüğü ile alakalı değildir; sorumlu olan organiklerin birikimidir.
Orta derece yüksek organik seviyelerinde, mercanlar ve omurgasızlar çoğalmalarını azaltmaya veya durdurmaya yatkındırlar. Bazı araştırmalar göstermektedir ki, yüksek organik seviyeleri ile hastalıklı organizma popülasyon yoğunluğu arasında bir ilişki vardır. Organiklerin doğal yoldan azaltılması su kalitesinin artmasına ve daha sağlıklıklı türlerin oluşmasına neden olur. Aktif karbon organiklerin akvaryumdan uzaklaştırılmasında en etkili metottur.
Organik Seviyesinin Yüksek Olduğu Nasıl Anlaşılır ?
Deniz akvaryumlarında organik seviyesinin yüksek olduğunu gösteren bazı ip uçları vardır;
- Düşük besin seviyelerine rağmen devam eden saç yosunu problemi
- Tankın köşelerinde veye sump’da bazı köpükleşmeler
- Geri dönüş akıntısının veya yüzeye bakan dalga motorunun çözemediği, su yüzeyindeki yağlı film tabaka veya bulanık katman
- Kaya ve kum üzerinde noktasal tarzda küçük siyanobakteri gelişimi